28 Şubat 2011 Pazartesi

Robinson Kuruz

Zamanında bir yılda zor bitirdiğim danirler defoe'nin ölümsüz eseri. Ama gercekten bitirdiğimde çok hoşuma giden nadir kitaplardan biri. Konusu kısaca söyle:(hatırladığım kadarıyla)
Bı cocuk var. 17-18 yaslarından evden kaciyo. Arkadaşıyla beraber gemiye atlayıp ülke dısına çıkıyor. Ordan başka yerlere gemilerle seyahat ediyo. Sonra yanlış hatırlamıyorsam Brezilya'ya yerleşiyor. Orada ev alıyor. Tarlası oluyo falan filan para biriktiriyor. Cevre ediniyor kendisine. Sonra bı gemi seyahati hakkında haber alıyor. Tüm parasıyla yapmaya son vermeye karar verdigi şeyi yapiyo. Gemi ile yeni bir seyahat yapıyor. Cikiyolar yola. Bı süre sonra dev dalgalar, fırtına derken bunların gemisi batıyor ve arasından sadece bizim robinson kurtuluyor. Orada gemiden altıyı fıçılarla, tahtalarla yeni bir yasam yeri kuruyor kendine. Böyle uzun bı süre yaşıyor. Çook uzun süre sonra bulduğu bı ayak izi sonucunda adada kendisinden baskalarının olduğunun farkına varıyor. Korkuyo ve bu onun rüyalarına kadar giriyor. Daha sonra korkusu ile yüzleşiyor ve o adadaki diğer kisi karşısına çıkıyor. Yani Cuma. Bakıyor bu adam iyi. Yardımcısı yapıyor. Konuşmayı ve dilini öğretiyor. Yeni bir dostu oluyor adada. Daha sonra bulunduğu adanın biraz iletdiyse başka bı ada olduğunu ve orada yerlilerin yaşadığını ve rehinelerin olduğunu anlıyor. Rehinelerin arasında cumanın babasida yer alıyor. Bı gün geliyo bunlarin adasına gemi ile saldiriyolar. Bizimkiler kazanıyor ve tekne ile kaciyolar. Maalesef cuma ölüyor. Bizim robinson kurtuluyor ve evine geri donüyor. 
Gercekten ben böyle karışık anlattım ama mükemmel ve kaliteli bir kitap tavsiye ederim...(:

Beşiktaş sen adamı deli edersin

--Spoiler--


Valencia kulübüne yakınlığıyla bilinen Super Deporte isimli gazetenin haberinde, Siyah-Beyazlılar'ın 5 milyon Euro karşılığında Ricardo Costa'yı renklerine bağlamak istediği kaydedildi.
Bir dönem Galatasaray'ın gündemine gelen Costa'nın transferi de gerçekleşirse, Kartal'ın tam 5 Portekizli oyuncusu olacak. Bilindiği gibi Beşiktaş'ın devre arasında kiraladığı Manuel Fernandes'in bonservisi de Valencia'da bulunuyor.
--Spoiler--

tamam bjkliyim. güzel olabilir böyle transfer yapması ama yeter artık mk. yaşlı adamları topla topla topla. Nerde takım ruhu. sıfır!!!. Adam gibi doğru dürüst Türk yok amk takımda ne olcak şimdi. gidin o zaman premier lige, seria A'ya ya da en doğru portekiz ligine. genç yetenek al ki takımın gelişsin. bunu anlayamadın kaç yıldır.

27 Şubat 2011 Pazar

iPhone da neymiş

Harbidende iPhone'nun tahtını sallıyacak hatta sallayan telefon bu. HTC HD7.. Yazmaya üşeniyorum google abi sayesinde bulduğun bilgileri copy paste yapıcam.

"HTC nin Windows Phone 7 amiral gemisi olan HTC HD7 incelememize dış görünüşüyle başlıyoruz. 4.3 inch lik dev ekrana sahip HD7 dış görünüş olarak HD2 ye benziyor. HD2 yi inceleme fırsatı bulmuş olanlarınız tek elle kullanımın biraz zor olduğunu biliyorlardır ama kiminizin kim umursar boyutu, tek eli cebimde küçük bilgisayar olsun da boyut önemli değil dediğini duyar gibiyiz.


HD7 nin  ekranının netliğinden etkilenmemek mümkün değil. Dev ekranda film izlerken etrafındakileri rahatsız etmek isteyenler arkadaki kaliteli hoparlörleri kullanabilir.


HD7 nin 5 megapixellik kamerası çift ledle şenlendirilmiş ve bu ledleri 720p  video kaydı yaparken de kullanabiliyorsunuz.



HTC HD7 de beğendiklerimiz
· Parmaklara çok iyi tepki veren ekran
· Üst düzey kullanıcı arayüzü
· Büyük ve net ekran
· Xenon olmasa da çift flaş
· Yüksek oyun keyfi
· Müziklerde verdiği ses kalitesi
HTC HD7 de beğenmediklerimiz
· Uygulama seçeneği az
· Yavaş  Explorer ve olmayan HTML5, Flash ve Silverlight desteği
· Büyük telefon boyutu
· Kolay çizilen arka kapak
HTC HD7 İncelemesi Sonuç
HD7 bir telefon olarak oldukça güzel ve kullanışlı ayrıca ağabeyi HD2 nin fazlasıyla makyajlanmışı olarak iddialı.
Desire  gibi üst seviye bir rakibin karşısında nekadar dayanacağı tartışılır.
HD7 nin kopyala yapıştır, web flash, Wi-Fi hot spot gibi büyük eksikleriyle sadece WP7 hayranlarına hitap edebileceğini düşünüyoruz.



"

Nasıl telefon ama. iPhone bunun karşısında diz çöker töbe ister be..:D


Transformice

Sevimli fare oyunu. Online olarak çoklu olarak diğer bilgisayarlar ile oynayabileceginiz bir oyun. İlk bakışta cocuk oyunu gibi görünse de daha sonra gercekten bağımlısı olabilirsiniz. Abartmıyorum. Bende bı anda alıştım oyuna bırakamıyorum. Lag(geç gelme) olayı olsada arada genel olarak sorunsuz çalışır. Tam ekran özelliği de var. Yeni turk serveri açıldı geçenlerde. 
Minik bir fareniz oluyor oyuna yeni başladığınızda, bir peynir ve delik var. Shaman yardımı ile peyniri alıp deliğe girmeniz gerekiyor. Deliğe her girdiğinizde kazandığınız peynirler 1$ olarak geçiyor ve onları biriktirerek farenize shoptan yeni itemizi alabiliyorsunuz. 

(bkz: tr.transformice.com)

Not: konuşma yerine /facebook yazarsanız bedavadan 20$ kazanırsınız..(:

Browni Intense

Şaheser. Kek ve ustteki anlam veremedigim muhtesemlikte kremanin mükemmel uyumu. Belki son 5 yılın en iyi icadı bile diyebilirim. Yok lan abarttım son 1 yıl da olabilir. Herneyse konumuza donelim. Yok böyle bısey arkadas. 
Birçok fakei çıktı ama orijinali gibisi yok. Bı ara dankek çikolatalim gibi bi tane aldım. Nerdeyse aynı yapmişler. Ama tadı bı intense değil tabi. Haksız miyim amk?:D
İste ne diyoduk biz. Ha eve mutlaka bı tane 20lik kutulardan alın. Yedikce yiyesiniz geliyo. Ya da almayın ya. Sonra kilo yapar bana şikayet edersiniz. Ya da ne yaparsanız yapın banane.

26 Şubat 2011 Cumartesi

Kimseye Güvenme! Vol2

Vol2

Gördükleri karşısında şoke oldu. İnanılmaz bir gerçekti bu. Bu iki iyi dost büyük bir kavga sonucu ortaklıklarını bozmuşlar ve rakip olmuşlardı. Jack şaşırdı okudukları karşısında. Peki ne olmuştu da ayrılmıştı bu iki sağlam ortak. Hemde şirketlerinde isler iyi giderken. Kavganın sebebini öğrenmek istedi. Nasıl öğrenebilirdi. Eski ortağa gitse birseyler öğrenebilir miydi? belkide daha başka seyler araştırmak daha da mantıklı olabilirdi. Aklı allam bullak olmuştu. İyi düşünemiyordu. Aniden ceketi aldı ve çıktı. Arabasına atladı ve dosyalardan birini acil baktı. George'un yeni ortağının adresini aldi ve oraya gitti. 
Şaşırmıştı. George'un ortağı Alex ve eski ortak Charlie birşeyleri kutluyorlardı. Nasıl oluyordu da rakip firmaların patronları birlikte eglenebiliyorlardi. Jack büyük bir şaşkınlıkla sekretere olan biteni sordu. Sekreter bu iki rakibin ortak olduğunu söyledi. Efsanevi şirket birleşmişti. Ama niye George'un ölümünden hemen bir hafta sonraydi. Ve nasıl böyle eglenebiliyorlardi. Jack'in kafasında soru işaretleri oluşmaya başladı. Sekreterden biraz daha bilgi aldı. Sekreterin dediğine göre teklif eski ortak Charlie'den gelmişti. Bu ani ortaklık jack'in suphelenmesine neden oldu. Çıktığı gibi departmana gitti.     Herseyi anlattı. Beyin fırtınası yaptılar. Georgenin ölümüne neden olabilecek sebepler:
1- Charlie şirketini daha fazla buyultmek için kendine iyi bı ortak arıyordu. Sektördeki en iyi ortakta george ve alexin sirketiydi. George ile kavgalı olduğu için ortak olamazlardi. Yapacagı tek bı is vardı. O da George'u ortadan kaldırmak ve alex ile ortak olmak. 
2- Alex'te charlie ile ortak olmak istemekteydi. Ancak George buna izin vermiyordu. Alexinde yapabileceği tek şey George'u ortadan kaldırmak ve Charlie ile ortak olmaktı. 
3- Alex ve Charlie işbirliği ile Georgeyi öldürdüler. 
Ama asıl sorun bunların hepsini bulabilmesine rağmen elinde somut bir kanıt yoktu...!!!

-- devam edecek --

25 Şubat 2011 Cuma

Uyuyamamak

Şuan da içinde bulunduğum ruh hali. Herşey uykunuzun geldiğini sanmanızla başlar. Aşırı bi yorgunlukla yatağa girersiniz, yorganı üstünüze çekersiniz. Gözlerinizi kapatırsınız ve PAM! (Pam nasıl bi efeckt amk :D) uykunuz kaçmıştır. Son günlerde sık sık yaşar oldum bu durumları. Uğraşırsınız olmaz uğraşırsınız olmaz. Hayal kurarsınız dalmak için yine olmaz. Aklınıza güzel kızlarla yaşadığınız(daha doğrusu yaşayabileceğiniz ;)) güzel anıları getirirsiniz. Hatta bi yerden sonra kızlar gözünüzün önünde iğrenç bi hal alır ki sormayın...:) Ben bazen bu gibi durumlarda yani uykum gelmediğinde gözüme ışık tutarım ki gözlerim yorulsun kapanma isteği duysun diye. Genel olarak %83 etkilidir aslında. Gözleriniz yavaş yavaş kapanır. Ruh haliniz uyku moduna geçer ve... START!!! Birinci rüya başlar...

AMK Küfür mü?

Şimdi yazıcam tabi cogu yazılarıma "amk" diye ama onceden açıklama yapayım ki sonra bana laf söylenmesin adam küfür ediyo adam olsun deli etmesin bizi diye. İste geçenlerde arkadas ortamında ( tamam amk kivirma yok okulda) konuşuyoruz. Konu bu amk'ye geldi. Konuşuyoruz falan kızlar susun ayıptır falan sacmaladilar her zaman olduğu gibi( sözüm meclisten dışarı değil bütün kızlar böyle) (: bende dedim ki amk küfür değil diye. İnanmadılar. Tabi bendeniz olağan üstü perfeckt telefonunu çıkardı ve İnternet'e girdi. Google'a yazdım amk diye ve karşınıza çıkan ve insanı yerlere yatiran arama sonucu karşımıza çıktı. "A"rkadas "M"akina "K"imya.. Kısaltması görüldüğü gibi AMK. veee web adresi yani can alıcı noktaa: www.amk.com.tr . İnanmayanlar girip bakabilir. Bakın sayın yetkililer bu kıyağımızida unutmayın bedavaya reklam yapıyorum sizin için.

Ezel

Gelmiş geçmiş en iyi Türk televizyon dizisi. Bana göre tabi. Kurgusu, senaryosu (kurgu ile senaryo aynı şeylermiydi yoksa lan) oyuncular, yönetmen, yapımcı herşeyi ile gerçekten kaliteli bir dizi. Zamanında izlemenler çok şey kaçırdı bilsinler. peşin peşin söylerim valla... :)
İşin aslı aslında bu dizide sıktı. şimdi bana küfür edeceksiniz biliyorum "taa ben senin...., ulan mal herif madem baydı ne bize laf sokuyon ... vs.. " laflar söyleyebilirsiniz. haklısınız. ben bile bağımlısı olduğum halde bu diziden bıkmış durumdayım. Bıkmak demeyelim biz buna ama hani ilk günkü zevki vermiyo diyelim. 1. sezon bitiriceklerdi ve efsane olucaktı bu dizi. Haksız mıyım?
Sezon finalinden sonra fazla uzatmaya başladılar. bu sezon bitirsinler de tadında kalsın demi dizi. ayrıca burda şeboya sevgilerimi gönderir. yanaklarından öperim.( illaki yanak değil tabi) ...

Telefonunu Kaybetmek

Daha doğrusu öyle sanmak. Ne kötü bişeydir bu ya. Telefonunu bi yere koyarsın kaybolmasın diye. Daha sonra koyduğun yeri unutursun ve sonra BOM!...Ani bi telaş gelir insana. Ararsın her yeri ama bulamazsın. Arkadaşlarına haber verirsin çaldır çaldır çaldır diye. Ama bişeyi unutursun. Telefon sessizdedir. Biraz daha ararsın ama bulamazsın. İnsana en çok koyan parasını kendinin ödemesi ve ayrıca taksitinin bitmemiş olmasıdır.
Son bi umut arkadaşlardan biri çaldırır ve yine arkadaşlar biri titreme sesini duyar. İçine o esnada hafif bi unut parıldar ve TAK!. Telefonun ışığını görürsün. hemen aceleyle çıkarırsın çantandan. Bi bakarsın ki telefonun ellerinde. O sevinç, O rahatlık, O heyecan hiçbirşeye değişilmez...
İşte ben seni gördüğümde bu duyguları yaşıyorum be Jessica derdim ama maalesef bu kadar anlatımın içine sıçabilme ihtimalim olacağı için vazgeçiyorum.
Şuan telefonumla başbaşa dans ediyorum ilerleyen saatlerde alarmını kurarım artık..:)

Logolarımız

Temsili Logolarımız. Tabi Blogger'ın hakkını yemeyelim, her ne kadar her fırsatta reklamlarını yapsa da..:)






24 Şubat 2011 Perşembe

Bro Code

Her sitede olması gereken başlık. Barney stinson'un ölümsüz eseri. Burada paylaşmadan edemezdim:). Kopyala/yapistir yaptım caktirmayin(:

Kanka kuralı (Bro code)

1.Kankalar hayat kadınlarından önce gelir. Kız arakadaşlar gelir ve gider ama kankalarınız her zaman yanınızdadır. Bu kural ihlal edildiği takdirde testesteron takımına karşı işlenmiş en büyük günah olarak anılacaktır.

2. Asla son birayı içme.

3. Asla kedi sahibi olma.

4. Eğer büyük bir spor karşılaşmasına 2 biletin varsa öncelikli olarak diğer bileti vereceğin kişi...

a. En iyi arkadaşların (Yakınlık derecelerine göre değişir)
b. Daha önce tanıştığın birileri
c. İş arkadaşların
d. Postacı
e. Kuryeci adam
f. Nasa
g. John Kerry

...z. Kız arkadaşın

5. Doğumgünleri ve yılbaşlarında erkek arkadaşlarına vereceğin en güzel hediye bira olmalı.

6. Arkadaşlarınla bir bara veya gece klübüne gittiğinde hayatında en az birkez onlara içki ısmarlaman şart.

7. Şu yarışmalarda karşı tarafa hiç acınmaz ve merhamet gösterilmez. Sokak hokeyi, bilek güreşi, boks ve zıplama...

8. Paranın olduğu her oyunda hile serbesttir.

9. Asla vücut geliştirme anılarınızı diğer arkadaşlarınıza anlatmayın.

10. Erkek erkeğe çıkılan bir gecede asla kız arkadaşınızdan gelen aramalara cevap vermeyin. Eğer kız arkadaşınız ölmüyor yada yanan bir arabanın içinde değilse tabii. Bu durumlarda da çabucak telefonu kapamaya bakın.

11. Asla yatağını başka bir erkekle paylaşma.

12. Sıcak bir jakuzi içinde 6 kişi isen maksimum 3 kankan olması gereklidir.

13. İki kanka aynı anda dans etmemeli ve şarkı söylememelidir.

14. Hiçbir kanka yaşı hakkında yalan söylememelidir. Sadece bu kural genç erkeklerden hoşlanan yaşlı bir bayan ortaya çıktığında bozulabilir.

15. Bir kanka asla ellerini sallayarak yürümemelidir.

16. Bir kanka asla bir kadının çantasını taşımamalıdır.

17. Bir kanka asla güneşte yanmamalıdır.

18. Bir kanka asla saçını boyatmamalıdır.

19. Bir kanka asla bir film için ağlamamalıdır. Eğer karşısındaki kadını etkilemek için kullanacak ise bu durumu kural ihlali olabilir.

20. Bir kanka asla 2 dilden fazla bilmemelidir.

21. Bir kanka asla "işte buna ölürüm" cümlesini kurmamalıdır.

22. Bir kanka asla ceket veya montsuz atkı giymemelidir.

23. Bir kanka asla banyo sonrası başına sarık gibi havluyu sarmamalıdır.

24. Bir kanka asla bluz giymemelidir.

25. Bir kanka asla crocs giymemelidir.

26. Bir kankanın asla patenleri olmamalıdır.

27. Bir kanka asla kapri pantolon giymemelidir.

28. Bir kanka asla takım elbise altına parmak arası terlik giymemelidir.

29. Bir kanka asla fotoğraf çektirirken öpücük atmamalıdır.

30. Bir kanka asla saçlarına gölge attırmamalı.

31. Bir kanka asla pedikür yaptırmamalı.

32. Bir kanka diğer bir arkadaşıyla banyoda konuşmamalı.

33. İki kanka asla aynı şemsiyeyi kullanmamalı.

34. Bir kanka kız dövüşü ortamda belirdiği zaman diğer kankası ile hemen irtibata geçmeli.

35. Bir kanka bir ortamdaki kız popülasyonu hakkında abartılı anlatımlarda bulunmamalı. Ne görüyorsa onu söylemeli.

36. Eğer bir kanka diğer kankasının sevgilisinin partisine gidiyorsa toplayabildiği tüm somut bilgileri toplamalı.

37. Bir kanka asla ağlamaz.

38. Kankasının eski sevgilisiyle ilişkide bulunamaz.

39. Arkada hiçbir kankayı bırakma.

Html

İnternetteki anlamadığım nadir mevzulardan biri. Kodlar. Tema kodları, css kodlar, html kodlar iste her ne haltsa. Anlamıyorum arkadas anlamıyorum. Bu kafa basmiyo bunlara. Neye göre yazılır, çizilir, yerleştirilir anlamam yani.
Haa Google amcamız sagolsun yazında iki dkda buluyo Hazır html siteleri ama onlarda kısıtlı. 
Bugün bakayim dedim bloğuma koyabilmek için. Daha da awesome olsun diye. Ama yok olmuyo o kodu alıp buraya koyamiyorum. Tamam basınızın etini yedim ama(: o kadar da katlann amk bn yazıyorum ama(:

Kimseye Güvenme! Vol1

Jack o gün çok yorulmuştu. Büyük bir davaya odaklanmıştı. Bir cinayet. Ve olay sanıldığından daha da esrarengiz. Cinayet yerinde en ufak bir ipucu bile yok, cesedin kimliği dısında. Ölen adamın adı George David. 
Jack eve geldigi esnada evinin kapısının Aralık olduğunu görümüstu. Burdan belli oluyor ki evine biri girmiş. Bu bir hirsiz miydi yoksa onu öldürmek isteyen biri mı? Hemen silahına davrandı ve tetikte bekledi. Bir yandan da evin icinde yavaş yavaş ilerliyordu. Bir pencere çarpma sesi geldi kulağına. Hemen odasına koştu ve pencere açıktı. Suçlu pencereden atlamış ve kaçmıştı. Jack her ihtimale karsı evinin tüm pencerelerini kapattı. Sonra bu cinayet davası hakkında çalısmaya başladı. 
Cinayet tam bir vahşetti. Ünlü is adamı George evinde ölü bulunmuştu. Ve suçluları bulmak jack ve ekibine kalmıştı. Tüm dosyaları önüne koydu. Bir bir George David'in tanıdıklarını ve yakınlarını tespit etti. O kadar çok çalışmıştı ki masa basında uyuya kalmıştı.
Sabah zilin sesi ile uyanmıştı. Kapıyı acmaya gitti ve kimse yoktu. Kafasını aşağı eğdi ve yerde bir zarf gördü. İcinde bir adres ve bir de yazılı kağıt vardı. Katlanmış kağıdı açtı ve yazılanlara baktı. Bu bir teklifti. Cinayetle ilgili araştırmalarını sonlandiracak ve adresteki yerden rüşvetini alacaktı. Aksi taktirde bunları yapmazsa olacaklardan sorumlu degildi. Jack gorevine bağlı bir polis amiriydi ve bu serefsizligi yapamazdi. Ancak aklına guzel bir fikir geldi. Verilen adreste bulusacaklardi ancak jack polis ekipleri ile orada olacaktı. 
Gün geldi ve Jack tek basına oraya gitti. Diğer polislerde pusu kurup suçluların gelmesini beklediler. Jack'in yanına kucuk bir cocuk geldi ve zarf verdi. Jack zarfı açtı ve icinde yazanları okudu. İcinde paranin biraz ilerdeki bankın arkasında olduğu yazıyordu. Koşarak oraya gitti ve çantayı aldı. Açtı. İcinde bir miktar para ve zarf vardı. Zarfi eline aldı ve açtı. O kağıtta da böyle basit numaralara inanmadıkları ve bı daha aldatmak gibi bı amaçları olmaması yazıyordu. Parayida sözlerini dinledikleri için verdikleri yazıyordu. Jack çok sinirlenmişti, çantayı yere fırlattı. Diğer polisler geldi ve jack ile beraber polis departmanına gittiler. 
Adamların ne kadar kurnaz olduğu belliydi. Jack daha iyi çalışmalıydı. İlk işi george'un şirketine gitmek oldu. Sekreterler biseyler öğrendi. Çalışanlarla teker teker görüştü. Ve orada. Çıktı. Ailesine gitti sonra george'nin. Onlara düşmanı olup olmadıgını sordular. Ailesi daha dogrusu yönetim kurulunda olan kardesi, jack'e, rakip firmaların çok olduğunu söyledi ve en büyük rakiplerinin ismini verdi. Jack hemen o şirkete gitti. Şirketin patronuyla görüşmek istedi. İzin vermeyince zorladı kapidakileri ve içeri girdi. Hemen patronun odasına çıktı. Cinayet dosyasını masaya fırlattı ve "bu olayla ilginiz var mı?" diye sordu aniden. Adam şaşırmıştı. George onun en eski dostuydu. Böyle bir şeyi ondan nasıl beklerlerdi ki. Jack herkesin şüpheli olduğunu söyledi. Bir kaç soru sordu ve çıktı. Merkeze gitti. Ve bu iki eski dostun neden bozustugunu öğrendiği anda şoke oldu...!!!!

--- Devam Edecek ---

23 Şubat 2011 Çarşamba

Fatih

Steven Spielberg'in yeni projesi. Fatih Sultan Mehmet'i film yapacakmış. Usta senarist yine guzel bir projeye imza atar ve bizi şaşırtmaz. Adam o kadar jaws, jurassic park, transformers çekti bunu da guzel yapar artık. Tom croise başrol oyuncusu olabilirmiş. Mel Gibson ya da russel crow da olabilirmiş. İsimler kıçımdan uydurmuştu gibi duruyo amk ama(: 
Belki üç boyutlu bı film olabilir. Görsel efektler şahane olabilir. Ortada kesin bisey yok. Muhteşem yüzyılın tarih danışmanı ile konuşmuş s.spielberg. Konuştuğuna göre olması %80 bı olasılık oluyo tabi. İnşallah guzel ve mantıklı bı film olur. FSM'yi barbar göstermezler umarım ama böyle bisey beklemem stevendan.

Aref

Gündem konusu yetenekli ilizyonist aref. İlizyonist ne onu anlamadım ama(: yeteneksizsinizin yarifinal performansı ile tüm sosyal ağlarda gündem konusu oldu. Bence haddinden cokta abartıldı. Facebook'ta bı arkadasım yazdığı şey ile benim tüm derdime tercüman olmuş. Tam olarak hatırlamıyorum ama aklımda kalan kadarıyla;
O da benim gibi konunun çok abartildigini, önemli olanın arefin yarattığı ilk izlenimin olması ve tadında bırakılması. Şimdi herkes adamın sırrını çözme derdinde demi? Benim arkadasım demiş ki. "adam peygamber değil özel güçleri yok, gelecegi göremez, tabi bu sırrı vardır. Bizede izleyip şaşırmak düşer, kimse kimseye bunun sırrını çözün demedi kendinizi bu kadar kasmayın.." gibi bisey yazmış. Ama gercekten doğru yazmış. (arasına totomdan uydurduklarımı yazmış olabilirim olabilir normaldir(:). Yaaani kimse size gelipte bunun sırrını çözün dedi mı? Demedi. Sen çözdün de ne oldu. Basın göğe mı erdi? Nirvana'ya mı ulaştın amk? Niye bu kadar sinirlendim bilemedim şimdi hay amk aref herseyin sorumlusu sensin. Allah seni de bildigi gibi yapsın. (:

Farklılık olsun

Yani ama. Farklı bişeyler olsun bloğumuzda. Daha önceki yazımda da belirttigim gibi, hikayeler yazabilirim mesela.

(bkz: pamuk prenses ve kırmızı başlıklı cüceler)

Yapacagam işi bn amk masal mı yazıcam ya hikaye yazıcam. Polisiye, macera, aksiyon her ne olursa olsun yazarım yani. Sayılsalci adamım fazla anlamam bu işlerden ama uğraşırız biraz artık aq. Pardon aq olmaz türkce saygı çerçevesinde "a.k." yazıyorum. Bu da silah ismi gibi oldu ama neyse.
İste hazırlıklara başladım. Silah değil tabi hikaye hazırlıklarına. Yakında paylaşırım birini...(:

Bloğumuzun Konsepti

Tabi blog açtık. Bi amacı var mı bi misyonu var mı açıklamak gerek.(misyon zaten amaç demek gerizekalı demeyin kelime çekici benim suçum yok) bizim çok belirgin bi amacımız yok. Daha doğrusu benim çünkü tek yazar benim burdaki. Herşeyi bulundurabilirim ben bloğumda. mesela bugün başımdan geçen bi olayı yazabilirim, bi konu üzerinde yorum yaparım, hikaye yazarım yeri gelir, yeri gelir resim paylaşırım. Farklı bi yapımız olucak yani bloğumla benim. :) Şimdilik bu kadar daha gelmedi aklıma. Bloğ ortamlarında yeniyim pek bilmem buraları alışıcaz zamanla. hadi kendi işinize devam edin ..

iPhone Aracılığı ile...

Mesela feysbuk veya tvitırda bı entry girdiğimizde altında iphone aracılığı ile yazar. Peki niye böyle yazar? Şimdi diyosunuzdur "ulan mal herif iphonedan yazıyo ki öyle yazıyo amk" diye ama öyle değil iste. Hemen açıklık getiriyorum ama oncesinde bir soru sorucam. Bu arkadas yani ben ya iphonedan girmiyosam. Aklınıza gelmedi demi? Ya da ben malim bunu geç düşündüm ama birinci mantıklı bana göre. Şimdi bildiginiz gibi bu ipod touchlar iphonenun tüm uygulamalarını kaldirabilmekte. İpod önce çıkmasına rağmen tüm şirketler iphone tabanli yazılımlar çıkarttıkları üçün ipod'u orijinal feysbook ve twitir programlarında da iphone yazabilmekte. Bunu niye yazdı diceksiniz?  Havasi arkadasım havasi var. Şimdi bı 0.facebook.com yazması var. Bı de İPHONE ARACILIĞI İLE yazması var. Bazılarında mobile web yazıyo onları çözmüş değilim(:  O kadar konuştum ipod satışları tavan yapsın artık. 

How I Met Your Mother

İste bu. Hayatımın dizisi. (AVRUPA YAKASI HARİÇ ;)) 2005 yapımı guzel bı Amerikan komedi dizisi. Tabi ben çok büyük yanlış yaptım ve bunu izlemeye çok geç başladım. Bu sene Ocak sonu Şubat bası gibi başladım bı aydan kısa sürede 6. Sezona yetiştim. O kadar awesome bı dizi ki günde 7 bölüm falan izlenebilir yani. Karakterler ayrı bı iyi. Senaryo şahane. Ne kadar abartsam az. 
Ve iste asıl fenomen... BARNEY STİNSON!!!:D bu diziyi dizi yapan adam bence. En iyi oyuncusu dizinin. Başka yazıcak şey bulamadım be beynim durdu. İste iyi oyuncu ya. I'm awesome diyip geciyorum. 
Haaa ROBİN SCHERBATSKY var bı de. Bu nasıl Soyad amk doğru mu yazdım bilmiyorum(: dizinin en guzel oyuncusu. Bırakalım şimdi karı kız muhabbetini uyarır insan ayıp ya. Herkese tavsiye ederim. İzlemeye başlayın internetten. Emin olun pişman olmazsınız... 

New Tema + Arkaground :)

Yönetim Panelinde çaresiz dolanışlarım sonucunda bulduğum derdime deva olan bölüm. "ŞABLON TASARIMCISI"... Beni onca koddan ve anlayamamazlıktan kurtardığı için blogspota teşekkür ederim. Şuan ki tema ve arkaplan gayet güzel bence. Arka plan twitır hesabımın arkaplanı ve tabi en önemlisi bir dönemlerin fenomen kahramanı olan behlül abimizin odasındaki tablodur bu resim.
Özellikle büyük boyut seçtik ki net görünsün ve tüm ekranı kaplasın diye. umarım beğenirsiniz. beğenilmicek gibi değil ki amk resimde demi ama?
Sık sık değiştiririm o temayı orası bana kalmış.

22 Şubat 2011 Salı

Tema olayı

Nasıl bisey bu tema olayı. Html kodlardan falan hiç anlamam aslında. İnternette hazırlarını kullanırım hep. Bakalım bu temayı nasıl yaparız. Html kodlardan anlasam muhtesem bı tema yaparımda-çok abarttım biliyorum kusursuz bı tema yapardım- umarım bu blogger denen seyin sablon editörü vardır. Yoksa cidden babalara geldim demektir.

Yazar notu: amk şimdi farkettim güzelmiş bu tema lan değiştirmesek mi?

Blogspot

Suan ki bloğumun uzantısı. Beni bayağı bı ugrastirdi ama değdi bana göre. İlk basta blogcu'ya uğrayım dedim. Actım falan kolaydida on dkmi almadı sonra ne olduysa sorun çıktı bı de burayı deneyim dedim. Ama cidden zahmetli oldu burası. Telefon numarası, e-mail falan derken uğraştık biraz. Ama sonunda AYVAZ's blogumu alabildim. Artık yarın temayı ayarlarım Yaparım bişeyler.
Bu blog legen... Bekleyin.. dary olucak..(: