4 Mart 2011 Cuma

Yine mi hayal kırıklığı

Blogspotun kapatılmasından sonra bizim bloglarimizda kapatılmıştı ve sadece dns değiştirilerek erişim sağlanıyordu. Bu bana olduğu gibi diğer blog sahiplerine de hayal kırıklığı olmuştu. Dün blogcuda gezerken birsey farkettim. Bı umut isigiydi bu. Blogger dan blogcu'ya geçebiliyorduk. Hemen yaptım. Burdanda belirtmiştim taşındığımızı. Dün gece 11 sularında taşınma tamamlandı. Ama bı şeyi yanlış düşünmüştüm. Sadece yazıları taşımış blogcu'ya bu sistem. Ben tema ile beraber tamamen taşınırız diye düşünmüştüm. Blogcudaki sablon oluşturma programı istediğim gibi gelişmiş olmadıgı için maalesef tema tasinmamisti. Buda bana büyük bı hayal kırıklığı oldu. Maalesef buradan yani blogspottan yayin yapmaya devam edicez. Tek bı çaremiz daha var. TUMBLR adlı blog sitesi. Daha incelemedim nasıl bı yapısı olduğunu bilmiyorum. İnceledikten sonra daha gelişmiş ve kolayda buraya geçebiliriz. Hem yasaklı da değil. Ya da şansımız varsa blogspotun üzerindeki anlamsız ve saçma yasaklama kalkarsa sahalara geri doneriz..(:

Mini Sözlük

Şu anda yazarı ve ayrıca moderatörü olduğum sözlük. İyi bir dost ve muhabbet ortamı oluşturmuştur yazarları sayesinde. Aslında kuruluş hikayesi biraz karışık.  En baştan başlayalım...
Ben ilk önce inci sözlükte ziyaretçi olarak takılırdım. bigün tatsız olaylar gerçekleşti ve inci sözlük dağıldı. orada gezinirken bi reklam gördüm. Başka bir sözlük reklamı. Gaygan Sözlük... Gittim oraya yazar oldum. gayet keyifliydi. güzel bi ortam vardı. Ama daha sonra oranın admini bize gereksiz yere laflar söylemeye başladı. bizde ayrıldık ve başka bir sözlüğe geçtik. Puslu Kıta adında.. Burada daha iyi bi ortam oluştu. Kimse birbirine laf söylemiyordu. bir ay böyle gittik. Daha sonra admin işi gereği sözlüğe giremiyordu. Birilerinin ilgilenmesi gerekirdi ancak ilgilenen biri yoktu. Bizde o zamanlar bizim gibi olan Seviyeliinci adlı bir sözlükle birleşme kararı aldık. Onlarda kabul ettiler ve birleştik. güzel bi ortam oldu her zamanki gibi. Sözlüğümüzün adı Mini Sözlüktü... sevimli bir ismi logosu ve teması vardı. Yazarlar birbirine saygılıydı. Her geçen gün gelişiyorduk. (geçmiş zaman kullanmaya devam ediyorum ama hala var sözlük yani). Dostluk ortamı oluştu. Böyle devam ediyor...
Adresi:

http://mini.sozlukspot.com/  Bekleriz..:)

3 Mart 2011 Perşembe

Kimseye güvenme! (Final)

İhtimaller gercektende kafa karıştırıyordu. Kimseyi elinde kanıt olmadan suclayamazdi. Olay yeri incelemeye gitti ve orada cinayet yerinde buldukları cisimleri sordu. Bir yüzük vardı sadece. Yüzüğü iyice inceledi ve yola çıktı. İlk işi Charlie'nin ofisine gitmek oldu. Olanları sordu ve Charlie de sekreterin anlattıklarını anlattı. Asıl gariplik bu birleşme niye cinayetten hemen sonra olmuştu? Hersey cinayetin birleşmek için olduğunu gösteriyordu. Jack ofisi inceledi ve çıktı. Sonraki durağı yeni ortak alexin Ofisiydi. Alex'te aynı seyleri anlattı. Georgenin ölümünden duydugu üzüntüyü anlattı. Jack tam odAdan çıkarken gözüne bir resim takıldı. Resimdeki alexti ve parmagindaki yüzük olay yerinde bulunan ile ayniydi. Jack hemen bunun ne olduğunu sordu. Alex'i bir telaş sardı ama belli etmemeye çalışıyordu. Arkadaşına verdiğine dair yalan söyledi. Ama jack herseyi anlamıştı. Alex bunun üzerine hemen çekmecedeki silahına davrandı. Jack'e çevirdi silahı ve buradan hemen gitmezse onu vuracağını söylemişti. Ama jack'in gitmeye niyeti yoktu. Polis ekipleri coktan alex'in ofisine yola cikmislardi. Çünkü alexin sucu parmak izlerinden belli olmuştu. Alex kendini kurtarmak için tam tetiğe basacakken polisler kapıyı kırdılar ve alex'i tutukladılar. Çıkarken basın ekipleride olayı görüntülediler. Jack Kahraman polis olmuştu. 
Daha sonra Charlieyide sorguya çektiler ve sucunu itiraf etti. İkiside yüklü cezalar aldılar ve hapse girdiler. Şirket georgenin oğlu Michael'e kaldı. 
Bir dava da böylece sonuçlandı. Jack meslek hayatının en önemli işini basarı ile tamamladı...

-SON-

Taşınıyoruz

Malum blogspot saçma ve gereksiz bir karar ile aniden kapatıldı. Benim ilk deneyimim olarakta blogcu, bloggerin bloglarını kendi uzantısı altına alıyor. Bugün eski bloğuma bakarken farkettim. Guzel bir uygulama. Suan da blogspot uzantımı blogumuz blogcu himayesi altına geçmekte. Böylece erişimi kolayca saglayabilicez. Taşındıktan sonraki adresimiz büyük ihtimal ayvazsblog.blogcu.com olucak. Ya da yapabilirsem ayvazs.blogcu.com yapabilirim. Bakalım ne zaman tasıma işlemi biter.
Şimdiden hayırlı uğurlu olsun..(:

2 Mart 2011 Çarşamba

Facebook saçmalıkları

- facebook saçmalıkları -

İste bunu söylemeden yerimde duramam. Son günlerde çok dikkatimi çekti bu saçmalıklar. Saymakla bitmez bı de bunlar. Maddeleyerek saymak lazım en iyisi...
1- " Profil Resmimi Beğenir Misin?" < ne kadar saçma bı soru bu. Ne yani kardesim çekerken resmi bana mı güvendin. Tamam sakinim. 
2- "İliski durumumu beğenir misin?" < bu da ayrı bı cins. Hadi adam gibi bisey olsa begenicem de adam sag eli ile iliskisi var yazmış ya(: biraz yaratıcı ol da bosver yazmayım olmaz şimdi. 
3- "izle/oku zaten paylaşırsın, sonuna kadar oku/izle, gülme garantiiii..vs.." < ulan senin ben.. Bunu okuyup paylaşana lafım yok. Asıl lafım bu video/fıkra/hikayeyi bu isimle yayınlayanlar. Adam gibi başlık koy beğenirsem 50 kez paylaşırım amk cidden. Yapmadığım şey değil.
4- haaa şey var bide. 
+ Nbr dedi.
- iyidir senden nbr dedim.
+ bende iyi senden nbr dedi. 
- sordun ya amk ne bidaha soruyon dedim.
+ adam gibi cevap ver sonra sus dedi.
- ağzına sıçtım. Sustu <3.. Ne kadar saçma bisey bu. Bu yazdıklarımdan daha kötüleri var gercektende. Deli ederler adamı. Biri görür yazar, başka arkadaslar görür yazar. Virüs gibi çoğalır bende deli olurum. 

Benden bu kadar aklıma gelirse (bkz. Facebook saçmalıkları vol2)

1 Mart 2011 Salı

Geniş aile

Buna değinmezsem olmaz, icim rahat etmez. Bana göre suan yayindaki en komik komedi dizisi. (tabi en iyisi Avrupa yakasi ama bitti o maalesef) bazıları begenmese de onların begenememesinin tek bir nedeni var dizide çok ince espriler var ve bunları onların anlayamamalaridir. Bazıları belden aşağı der bazıları saçma der bende çok guzel diyorum. Niye bu kadar atarli konuştum onuda bilmiyorum ama.(:
Bu diziyi ayakta tutan uç karakter var: 1- Mürsel, 2- zekai, 3- ULVİ...:D
Yetersiz ulvi...
%80 ulvi...
Geçerken uğrayım derken tecavüze uğrayan ulvi...
İdrar yolundan ogs ile gecen ulvi...
Otobüste dur'a basıp kapıya ilerlemeyen Ulvi...
Ateşten gömleğe petrol mavisi kravat takan ulvi..vs.. Gider bu böyle. Ama bir insan bu kadar guzel ve kaliteli salak rolü yapar arkadas. Sadece o adam için izlenir hatta bu dizi. 
Geri kalanlar bu sıraladığım 3 kisi kadar iyi değil tabi. Son zamanlarda kütük ve Bilal de guzel oynamaya başladılar iyi gidiyolar.
İste her cuma sekiz de star TV'de izleyin. Of yine reklam yaptım bedavaya kıymetinizi bilin.(: